Ana içeriğe atla

Montessori de Neymiş !!??


merhabalar
bizim misafirin gelmesine az kaldı.Bu sürede yeni doğan üzerine oyuncaklar ,kitaplar, gelişim kitapları üzerine de bayağı bir eğilmiş durumdayım.

çok diyen oldu bana yeni doğan kitaptan ne anlar diye.ilk başta siyah beyaz gördükleri için onlar için kitap almak gereksiz .Ki,zaten yeni doğan üzerinde pek kaynak bulamadım.tabi Vlogger Merve Özkaynak da olmasa böyle bir yayının olduğundan bihaber olacaktım.



Kendisi yeni doğan bebeği için amazon.comdan bulmuş.Ben de bu bilgi ışığında kendi bütçeme göre kendim tasarlamayı düşünüyorum.amaca riayet ettikten sonra her yol mübahtır değil mi ;)



ben de siyah keçe üzerine beyaz desenler yaparak veya beyazın üzerinde siyah desenler yaparak bu yenidoğan konsantrasyon beceri kaynağını elde etmek istiyorum.sonucunun fotoğrafını paylaşırım sizinle.Bunun amacı yeni doğan bebekler öncelikle siyah ve beyaz gördükleri için dikkat geliştirme ve ilk aşamada kitapla yabancı olmaması için ,dikkatini toplaması için küçük bir kitap.Ayrıca Montessori eğitimnde büyük yeri var.
yukardaki kaynak yeni edindiğim bir kaynak.Montessori ise çocukların gelişiminde oldukça önemli bir yere sahip.ben 6 aylık üzerinde montessori uygulanır derken meğersem montessori emzirme süreciyle bile başlayabiliyormuş.Bebek anne karnında bile neleri hissediyor,kaldı ki doğumdan itibaren montessorinin uygulanışı kulağıma mantıksız gelmedi.ayrıca evde de uygulanabilecek etkinlikleri var.Yani çocuğa illa piyasanın her önmüze sunduğu oyuncağı almaktan bizi kurtarıyor.
(hoş,oyuncakçıdaki oyuncaklarda önce benim gözüm kalıyor ya )
Henüz aldığım bu kitaba şimdilik göz gezdirebildim.Şimdilerde artık başlayabilirim.



ondan önce iki yarım kalan İpek Ongun serim vardı.Lise yıllarından bu yana Serra aşağı Serra Yukarı oldu.Eskisi gibi tabi pek cezbetmiyor ama insan eski dostunun hayatını da merak ediyor.Bir de bir solukta başlayıp bir solukta biten birşeyler de okumak istediği için onu da araya kıstırıverdim.
ee yılların eskitemediği bir bağ var aramızda.Lise yıllarında yazarla az mı mektuplaştık,
hey gidi günler hey ,nasıl da zıplamıştım ondan cevap gelince ...
geçmiş zaman okuma alışkanlıklarımızı bile değiştiriyor elbette .
kızım da benim yaşlarıma gelince bu kitaplarla tanışacak,benim eksik kaldığım yeri bunlarla tamamlayacaktır inşallah




Not : Montessori etkinliklerini içeren bir site paylaşıyorum.Sadece yeni doğan için değil her yaş çocuk için etkinlikler mevcut.
aşağıdaki linke tıklayıp ulaşabilirsiniz :
http://www.montessorietkinlikler.com/

bir de haber kaynağı olarak şu haber var ,bu da yardımcı olabilir size :

http://www.hthayat.com/yazarlar/sibel-bilge-kancal/1015167-montessori-hakkinda-7-yanlis

Aşağıda paylaşacağım site de Montessori hakkında en detaylı ve doğru bilgiyi alabileceğiniz site :

http://www.montessori.org.tr/montessori/montessori-nedir/

uzun bir yazı oldu yine farkındayım,
sen yazma yazma sonra da başlayınca kendini durdurama böyle,
umarım ihtiyacı olanlara bir nebze de olsa faydam olur ,
mutlu seneler diliyorum hepinize ,
sevgiler,



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o