Ana içeriğe atla

Bugünlerde Ben...

Bugün devlet hastanesinin bahçesinde yüksek ağaçlara tırmanan üç sincap gördüm.vik vik vik deyip çığrışıyorlar,sıçrayıp duruyorlardı.Sarı ,sarman,Garfield kılıklı bir kedi ise sincapın birine bakınıp duruyordu göğe doğru.Fotoğraf makinesi olsa çekeceğim :)

Ne zamandan beri annem için fotoğrafçılık kursu araştırıyordum.Aslında çok fotoğrafçı tanıdığım var profesyonel sanat olarak ilgilenen. Ama saatler uygun değildi hep akşam oluyor.Uzak da.Nasıl gitsin öyle tek başına.babam da hevesli olsa neyse ama...Sonunda buldum galiba.Hayırlısı :)

yaklaşık beş yıldan beri pantolon almamış bir insan evladı olarak söylüyorum ,yeminimi bozdum ağalar,bugün içime sinen iki tane aldım.Hiç pantalon yakışmıyor sanıyordum bana.Meğersem pantolon almayı bilmiyormuşum.Elbise,etek,tunik giymek kolay tabi. Çağla yeşili,koyu yeşil olmak üzere indirimli de bulmuşken aldım.Bulursam bordo,siyah,mor ,petrol yeşili almak niyetim var.Ne zamandan beri alacağım,ya yakıştımıyorum,ya havamda olmuyorum,ya parası çok geliyor ne yalan söyleyeyim,Uşak da pek uygun değildir,şehir dışına çıkınca benim bakasım gelmiyor derken pantolon giyecek olduğumda ha bire iki pantolon üzerinde atış talimleri yapıyordum.

Ay sıkılıyorum ha bir şey alırken...İnsanoğlunun ihtiyacı da bitmiyor ha...kaç senenin intikamını alıyorum gibi...alırken de uyduruk kaydırık bir şey de almak istemiyorsun ,hem kaliteli hem uygun derken...fasıl uzuyor da uzuyor..

Tezer Özlü'nün kitabını almaya yakın vakit var.
Yarın Keyif'te Cemal Süreya okuyacağız,
harç paraları kaldırılmamış,
ösym şifresi nakavt 
Bugün oyun son dakika iptal oldu...
Deli damarım atıyor yine...Sabır sabır sabır diye diye bugüne geldik
gidilmesi gerekenler,yapılması gerekenler,yazılması gereknler vs...
Biri beni dürtsün,yoksa yakında Oblomov ruhu içime yapışacak:))

Yorumlar

deeptone dedi ki…
ha haaaaa oblomov hırkası ve depresyon hırkası lazım sana. havadandır.
:)
Şükran dedi ki…
evet evet,gözüm de bu günlerde salaş duran hırkalarda zaten,oblomov hırkası mı bilmem ama şöyle koyu yeşil fena olmaz hani;)

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o