Ana içeriğe atla

Bugün Yaşadıklarımdan Ne Çıkardım?


Matisse ,en sevdiğim ressamlardan biri

Hayat rutin gitmez.Çünkü insanlar rutinliğe gelmez.İnsanın derdi insanla olduğu müddetçe rutinlik uzak kavramdır.
su bile rutin akmaz ,iklim değiştiğinde.Teknoloji bile rutin çalışmaz,insan ona el atmadığında.
Bir düzene girse hayatımız dersin,girsin dediğin zaman içi bile girildiğinde rutinliği barındırmaz.Rutin olan hayat ancak bostan kabağında olur.suyunu gübresini zamanında verirsen rutin olarak geri dönen tek şey o olur sana.
bir işim olsa dersiniz ,o işle ilgili sorunlarınız olur.
Evlensem dersiniz,karınız kocanız sorun olur.
bekar ve ilişkiniz yoksa,sevgiliniz olur ,sorun yaşarsınız.
sevgiliniz vardır ,ciddisinizdir ,evlenme sorunları yaşarsınız.
Rutin olan hayat yok.Mükemmel hayat yok.Zaten rutinlik batar bize değil mi ?mükemmel hayatlar olsa bile insanlar içindeyken o mükemmelliği anlamaz.rutinlik bile rutin dışı kalır.
Acaba kanaatkâr mı değiliz,yetinmeyi mi bilmiyoruz ?Bu şükürsüzlük mü?Kendimizden kötü olan hayatları mı örnek alamıyoruz yoksa bizden iyi olanların kıskançlığına ,ezikliğine mi kapılıyoruz?

Bugün bunu düşündüm.Bunu öğrendim yaşadığım şeyden.

Yorumlar

Profösör dedi ki…
Herşey bizim için. Hayatta herşey yaşayabiliyoruz.. Fikren, hissen ve fiilen büyük değişimler içinde olabiliyorz..
sorunsuz ınsan yokkı canım benım:) sankı sorun duzelmıs gbı blogunda:) bu arada pazar gunu yazı olarak mı radyo yayını yoksa bı frekanstamı cıkıosun denk gelırsem dınlıyım tam anlamadımda:) sevgıler mımlendın bu arada:)
Unknown dedi ki…
aynen öyle sorunsuz kusursuz kimse yok.Kimse 4*4 mutlu değil ya da sorunsuz değil.Ama sorunlarla yaşayıp mutlu olmayı öğreniyoruz bu en iyisi :)

hepsisatista.blogspot.com
Şükran dedi ki…
evet keşke yaşarken de bazı şeyleri böyle mantıklı yaşasak...ben yapıyorum ,yaptıklarımla yaşıyorum.yineliyorum kimi kez yanlışlarımı..acı oluyor..öğreniyoruz..öğrenmek acı bir şeymiş değil mi ,bunu mutlu zamanında ve mutsuzluğun en dibindeyken anlıyorsun..ortasında ise işte sen gibi ,ben gibi mantıklı cümleler kuruyoruz...:-))hayatın 4%4lük olmadığını analdığımız zaman mutluluğu keşfediyor gibiyiz sanki...:D
Şükran dedi ki…
biricit,ben öyle bildiğin gibi radyo yayını yapmıyorum tatlım.Radyo şanse pazar diye etiketlerden girdiğinde yazılı bir şekilde göreceksin.Zaten 3'tür yazıyorum:)Dinleyicimin birine senin mücverden verdim mesela,hayali:)
Unknown dedi ki…
rutinlik sıkıcı benim için.bazıları içinse gereklilik,huzur ve güvende hissetme anlamına geliyor.
Şükran dedi ki…
ebrucum haklısın...aslında herkesin kendi hayatınca bir rutinlik anlayışı oluyor.Kimi harektliyse rutinlik anlayışı ona göre değişiyor;kimi kendi halinde bir yaşam düşünüyorsa ona göre oluyor rutinlik anlayışı:)
seni anlıyorum.Sen de aktif kıpır kıpır bir insan olduğun için hayatı dolu dolu,içinde ukte kalmadan yaşamayı düşünenlerdensin...ki genel anlamda anlaşılan rutinlik ne sana,ne bana göre:-))
Unknown dedi ki…
gerçekten de öyle :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o