Geçtiğimiz bu hafta içimde ne olduğunu anlayamadığım bir boşluk vardı.Ben sabah kalkar kalkmaz müzik dinleme ihtiyacı duydum.Ama dinlediğim müzik bangır bangır çınlamamalı,kendimi dingin bir ruha da teslim etmeliydim.senfonik olmamalı,çok da hareketli olmamalı,çok da yavaş derken zihnim beni şarkılara götürdü.
Bana öyle iyi geldi ki,iki dakikada tüm negatif yüklerimden kurtuldum.Nerdeyse 'evreka evraka' diye fırlamadığım kaldı sokağa....
FRANK SİNATRA - MY WAY
JAMES BROWN-İT'S MAN A WORLD
NAT KİNG COLE -LOVE
LOUİS ARMSTRONG- WHAT A WONDERFUL WORLD
BU HAFTANIN GÖZÜME TAKILAN KİTAPLARI
Rafik Schami.İsmi henüz pek keşfedilememiş bu Suriye asıllı Alman yazar hayatıma TEGV'in birim kütüphanesini düzenlerken karşıma çıkmıştır.Birim görevlisi Arzuhan Ablamız öve öve bitirememiş,dayanamamış okumuştuk biz de bir solukta.Roman okurken bir sürü öykü de okuyacağız. Bu yazarın kitapları bir yolculuk gibi adeta.
Okuyun,mutlaka okuyun!Kalıbımı basarım;kitap okumayı sevmeyen,dikkatini toplayamayan biri olsanız dahi bu yazarın kitaplarını sular seller gibi okuyacaksınız.Bu kadar eminim.
Bu kitabını henüz alamadım.Ama diğer tüm kitaplarını okuyan biri olarak söylüyorum,bu kitabı da kesinlikle çok güzeldir.Rafik Schami'nin tüm kitaplarının kütüphanemde olmasını deli gibi arzu ediyorum dersem,beni yadırgamayın ,olur mu;)
Soner Yalçın'ı şimdiye dek hiç okumadım.Ama yazdığı kitaplar hakkında fikrim var.Hemen hemen de tüm kitaplarının ismini sayabilirim bile.Kendisi Türkiye'nin siyasi gündemini belgesel tarihini sunuyor.Bir çok okuyucusunun olduğunu da bilmek bir yana ,bir zamanlar abim Soner Yalçın'ın Bay Pipo adlı kitabını üç günde okuyup okumayacağım üzerine iddiaya bile girmiştik.
Geeçtiğimiz günlerde okuduğum bir kitap ekinde Samizdat hakkında yazılanları okudum da ilgim kabarmadı değil.Sanıyorum ki,kütüphaneme bu kez Soner Yalçın'ın bu kitabı ve Yılmaz Özdil'in İsim Şehir Hayvan ,İsim Şehir Bitki kitapları da girecek.
Notos Dergisi sürekli takip ettiğim dergilerden birisidir.İki ayda bir çıkar.Fiyatı tuzlu görünmesine karşın mantıklı düşünüldüğünde iki ay için gayet uygun olduğu söylenebilir bence.Arada kaçırdığım sayılar oldu.Ama elimden geldiğince sık takip ettiğim derginin en başında gelir.Editörlüğünü Semih Gümüş'ün yaptığı bu dergi bir çok genç öykü yazarına da yol gösteriyor.Bu ayki sayısında da Popüler Edebiyata değiniyor ve kısa öykü yazan genç yeteneklere de yazı dosyası hazırlamış.Demlene demlene okuyorum ben de ....
KENT DUVARLARININ YARIM YÜZYILI-BURHAN DOĞANÇAY RETROSPEKTİFİ
Burhan Doğançay resim sanatının en güncel,en canlı ,en vurucu ,en renkli,en farklı sergisi açtı geçtiğimiz günlerde.Hürriyet Gazetesinde de sergisinden bol bol bahsedilen ressam sanıyorum ismini bile bilmeyen insanlara kendini daha yakın gösterdi.Çalışmalarının birkaçını görmüş biri olarak söylüyorum :Burhan Doğançay resim sanatının en'lerinin tüm iyi atıflarına layık...Ellerine sağlık.
Bu duvar yazı resimlerinden bir tablosunu hole assam ne güzel olur ama:-)
Yorumlar
sinatra come fly with me flyme to the moon.
:)