Ana içeriğe atla

Minik Serçe'den Keşfedebildiklerim


                                         Sezen Aksu-Dört Günlük Birşey

Sezen Aksu'nun şarkılarına takıldım bugünlerde.Zihnimde de bu şarkılar vodvil etkisi yarattı.Çok sesli şarkılarının olduğu şarkılar zihnimde farklı çağrışımlar yapmadı değil.Belki bir gün bu çağrışımlar bir gösteriye dönüşebilir.Hiç de fena olmaz hani,laf aramızda:-)))

Hepsi bir hikaye ,hepsi kendiliğinden sahnelenmiş oyunlar gibi yankılanıyor.Kimi kulağımıza âşina,kimi dilimize pelesenk olmuş,kimisi ise keşfedilmeyi bekleyen piri madonna edasıyla bekliyor geçmiş albümlerinde.

                                         Sezen Aksu-Adem Olan Anlar 

Ünlü müzik dinleme seanslarımın birinde teker teker keşfettiğim bu şarkılar zamanla sık sık dinlediğim şarkılar olmak bir yana tarafımdan da reklamları yapılabilmekte.Zaten ben şarkılar ne kadar eskimeye yüz tuttu,ne zamanki üzerinden seneler geçer ,işte ben o zaman sevmeyi başlarım şarkıları.Yıllara meydan okuyorsa notalar bu bana şarabı da anımsatıyor.Dinledikçe bıkılmayan şarkılar ileriye dönmüş en güzel zaman çarklarıdır.Sezen Aksu'nun şarkıları da bunun ıspatıdır.
                                         Sezen Aksu-Köprü

Bunun dışında dinlediğim Sezen şarkıları da şunlar :
Neye yarar,İçime sinmiyor,Hıdralez,Allahın varsa,Kasım yağmurları,Erkekler,Aşkları da vururlar,Kaçın kurası,Düğün,Okudumda,Yalancı Dünya,Alaturka,ben annemi isterim,ben sevdalı sen sevdalı,Onu alma beni al,seni yerler,bin dokuz yüz kırkbeş,dert faslı,düş bahçeleri,gölge etme,hazan,homini pofidi tumba,kavaklar,kaderim, şinanay,son sardunyalar.....

Bana kalırsa her bir şarkısı dinlenmeye değer:-)))

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o