Ana içeriğe atla

Karşılıksız Ne Kaldı



O bana geldi.Ben de ona gideyim.O bana alsın.Ben de ona alayım.O benim için bir şey yapsın .Ben de yapayım.O bana yazsın ben ona yazayım.Bu çizgide gelişiyor herşey...
Çevrenize bir bakın hele.Hatta kendimize dönüp bakalım.Neyi karşılıksız yapıyoruz?
anne baba sevgisinin bile karşılıksız olduğunu düşünüyoruz ya.Yok ,aslında öyle olduğunu hissettirmiyoruz.
Böyle olursan biz de böyle yaparız.Bize karşı çıkarsan biz de sana böyle davranırız.Sen bize böyle yaptın ya ,biz de sana aynısını yaparız.
Eleştiririz .Yargılarız.Bildiğimiz her nasihatı sıra sıra söyleriz .Sıra davranışlara geldi mi tutarız aynısını yaparız.
-O bana şunu söyledi.
-cevabını yapıştır hemen
hemen hemen eksik kalma .altında kalmayıver.Yapıştır lafı.
Eleştirdiğin bir şeyi ,doğru bulmadığın bir şeyi niye o sana yaptı diye yapasın ki !
Kimse içinden geldiği gibi davranmıyor.
Karşısındaki insanın yapamayacağına emin oldukları halde "yaparsın sana inanıyorum"
nesine inanıyorum nesine ! Şimdiye kadar neyi becermiş ki.Şimdiye dek becerebiliyor olsaydı şu an başka şeyleri konuşuyor olurduk.
İnanmadığım şeyleri inanmış gibi yapamıyorum.Sırf bir kişi benimle iş yapsın diye onaylamadığım bir şeyi satın alacak ya da yapacak değilim.Neye inandım,neyi kullandım,neyin faydasını gördüm,neye gerçekten gitmek istedim.Ordaydım.Koşulları zorladım.Birilerini memnun etmek istediğim zamanlarım da oldu.Ama herkesin gönlü olsun diye de sevmediğim hoşlanmadığım şeylere bir fikrim varmış gibi de yapmadım.
Yaptığım anda kendimi ağır rencide ederim.
Tıpkı başka insanlara da o küstah damarımın kabarabileceği gibi.
bugün kibir ve küstahlık üzerine konuşan bir kişi geçmiş günlerde aynı ortamda bulunmuş bir insanla oturup engenler gibi telefonun ekranından başını ayırmayıp etrafındakilerin farkına varmayıp telkinlerde bulunuyorsa bu da ayrı bir durum.

Barış Manço şarkısı -Kul Ahmedin Ceketi

Bırakın o sosyal medyada paylaştığınız mevlana sözlerini ,nice bilmem kimin şiirini sözlerini,âlim sözlerini ....
Bunu soralım kendimize ,
gerçekten karşılıksız kimi seviyoruz ,nasıl seviyoruz,en son kaç zaman önce karşılıksız bir şey yaptınız,aldınız,sattınız ,bir yerlere gittiniz ?
ben sordum ,
utandığım yerler oldu,
yüzüm kızardı..
kimse görmedi .
Çünkü onlar henüz sormamıştı.....

Yorumlar

Profösör dedi ki…
Karşılıksız yapılan iyilikler, güzel davranışlar bizi birbirimize kaynaştırır. İçten gelen bir selam ve bir tebessüm bunun kanıtı olmalıdır.
Şahin Şirin ERDEM dedi ki…
Çok önemli bir konuya vurgu yapmışsın. Yüreğine sağlık Şükran.
Tam da bu yüzden insanlar mutsuz keyifsiz bir yaşama mahkum kalıyorlar. Gerçek sevgiyi yasayamiyorlar çünkü. Sevgiyi karşılık düşünmeksizin doğallıgi içinde yaşayabilmek çok değerli.
Şükran dedi ki…
Herkesin bu duyguyu bilmesini diliyorum ☺
Şükran dedi ki…
Evet bunu sorguluyor olmak bile ve bu yazıma yorum yazdığınız için aynı derde düşmüş sayiliriz...
Ben de teşekkür ederim shirin sende de aynı duyarlığı görüyorum ☺

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o