Ana içeriğe atla

2.Kurgu Agent Tiyatrosu Monoloğu

bugün uyuz bir kız yüzünden servise geç bindim.otobüs geç geldi.otobüs kartım da yoktu ayrıca.
dakika 1 gol 1 !
geldim bilgisayar arıza verdi kulaklık mute çalışmıyor softphone güncellemesi yaptı
varan 2 gol 2 !
sisteme geç girdim .süpervizör çağırdı sabah içtiması alındı
varan 3 gol 3 !
elim ayağım titriyor.kafayı toplayamıyorum.ateş gibi yanıyorum.
Allahım ne olur sabır ,ne olur !
İki cümle edecek halim yok!
İnsanların gözüne bakıyorum.feri yok gözlerinin.Canım sıkılıyor daha çok.biri ce dese ağlayacağım.Ne işim var burada benim!
Sonra çok şükür ki bir süre sonra sistem güncellemesi başladı.çalışma bilgisi vermeye çalışıyoruz.
Allahım çok şükür,buna benim çok ihtiyacım vardı.Ben tiyatromu,ben çocuklarımı,hızlı adımlarla yürüdüğüm ,kulağımdaki müziklerle hikayeli yürüyüşlerimi,bayram ziyaretini andıran çatkapılarımı özledim!
Allahtan ki bugün insanlar çok nazik insanlardı.
allah var insan karşısındaki kişiyi bir şekilde iletişim kuruyor ama iş ortamı öyle mi ya !
***
bugün her yer kırmızı kalpli balonlarla doluydu.her masada bir tane balon.Çok da sevgi gönüllü insanlarız ya !!
-bu ne, demişim ya ; bu ne arabesk bir durum
hiç sevmem öyle kalpli balonları.masamdaki kırmızı balonları attırıvermişim bir yerlere.Akşama doğru ruh durumum şirineliğe başlayınca,tanıdık ve gerçekten gülümseyen ,sevgi dolu gözlerle karşılaşınca
biraz daha düzeldim.Başka masalardan kalpli balon topladım.bugün iki yakın arkadaşım ve sevgilisi ile bir mekanda toplanmaya karar verdik.
sen iki çubuklu kırmızı kalpli balonla servise bin,yürü,balon elinden çıksın ,üşenme koştur peşinde yakala al,sonra mekanın kapısında bir tane balonsuz çubuk ve kırmızı balonla kapıda kalakal.bir merdivenlere baktım bir kapıya,gözüm yemedi girdim içeri.Kısmet buraya kadarmış !
***
bugün agent bir arkadaş anlatmış arkadaşlara.güldüm ben de.
telefondaki müşteri :
-sizin orda o.çocukları mı var ,demiş.
kız da melez güzeli hafif balıketli tatlı bir kız cevabı yapıştırmış :
-Özel bilgilerimizi paylaşmıyoruz ,demiş !
Açıkcası çok güldüm.bana göre zekice bir cümle olmuş.Ne taraftan anlarsan !

***
kırmızı balonlu gören kim varsa bugün bana baktı.hiç cool tarzıma uymuyor sanırım.ağır buyur kıyafetlerle iki tane kalpli balon !

***
İşyerinde bazı kızlara çiçek geldi.ömrü hayatımda o kadar tiyatro oyununda oynadım protokol kuralları dışında hiç öyle özel bir çiçek almadım.
Aslında takmam böyle şeylere ama içim biraz ne bileyim buruldu herhalde.Çünkü ben benimsediğim insanlarda arsızlığa dökerim işi.ama kimse de "bunu görünce sen aklıma geldin" ya da "bu da benden olsun" demez.Olsun ,sevilmek yetiyor bana !

Olsun yine de şanslıyım ben,
alemin tek sevgilisi var ,benimde bir çok beni seven sevgilim !

Sevgi'ler gününüz kutlu olsun,sevgiyle kalın.......

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o