Ana içeriğe atla

Günlük Hayhuylarım İşte

Bir çılgınlık yaptım bu gece.Ben bile inanamıyorum bunu yaptığıma. Ben bile benden bunu beklemezdim !
Aman ne bileyim ben iyi mi olur kötü mü ! Hayırlı olsun,hayırlı ! Bugünlerde zaten radikal kararlar alıp duruyorum habire.Satürn artık Aslan'da mı yürüyor Terazi'de mi yürüyor bilmiyorum .Güzel olan ne varsa yürüsün gezegenimde.Sorun morun istemiyorum arkadaşım artık:-))

Yarın dolu dolu bir gün beni bekliyor.İki okulda kaç seans bilmediğim oyunlarım var.Ardından arkadaşlarla toplanıyoruz.Ardından yetişebilursem Nazım Hikmet şiir gününe katılacağım.

Bana kalsa yarın Nazım Hikmet'i yeğlerdim.Buluşma günü cuma olsa,cumartesi olsa derdim ammaaaa...bu kez diyemiyorum arkadaş!Çünkü buluşacağım bu grupta arkadaşın biriyle aramız limoni.
Ve bu arkadaş benim, zamanında çok samimi olduğum bir arkadaş.Bu arkadaşım onun için düşündüğüm ince düşünceli bir plan girişiminden fevri bir şekilde kızıp kendisini aramamamı yaptığımda iyi niyet görmediğini söylemişti.
o günler öncesinde şehir dışında olan ben ertesi gün döndüğümde annemin yokluğundan istifade temizliğe sardırdım kendimi.Arayan bu arkadaşa da dışarı çıkamayacağımı yarın görüşebileceğimizi söyledim.
O günlerde görme engeliler kütüphanesi için okuduğum bir kitap okumam vardı.Görme engelli bir ablam bununla ilgili arayınca hemen  apar topar yanına gittim.Sonra hoşbeş derken ablanın moralinin bozuk olduğunu gördüm.'yarın buluşalım mı iş çıkışı ' diye sorunca 'haberleşiriz ablacım' dedim çıktım.Söz vermedim ablaya.

Ertesi gün arkadaşıma şöyle dedim : Sevgi ablanın canı sıkkınmış.Seninle akşam 6'ya kadar takılsak da sonra Sevgi abla ile devam etsek olur mu üçümüz ,dedim.Sorun olursa senin için ona da yarın buluşalım diyeceğim,dedim.
gelen cevap : ben vali miymişim de,ben de randevu alınıyormuş ! onunla görüşmek istemiyorsam söyleyebilirmişim..falan filan...
ki,en çok birlikte vakit geçirdiğim arkadaşım.Nerdeyse çoğu çevremi tanıştırdım onunla. Benim de bir huyum vardır allah kahretsin,anamın karnından doğrucu davut mu çıktım ne bilmem,herşeyi pattadanak söylerim,kıvıramam hiç.Bir şeyi saklayamam hiç kendime dair. Bir sevgim olsa söylerim.Bir kulübe gitsem söylerim.Bira içsem sigara içsem söylerim.ağzımda bakla ıslanmaz ki !

Ay ne bileyim böyle tepki ile karşılaşacağımı!Ben ona sordum mahsuru olur mu diye . Uydur değil mi şükriye sen de bir yalan dolan,hiç düzenin adamı olamadım !
zaten bana kalırsa bu bloggerlerin çoğu bundan yazıyor.Düzenin adamı olmadıkları için...

ki beni bilen bilir ,çevrem geniştir.ama daha çok yetişkin gruplar filan.sonra üniversiteliler tanır.Lise öğrencileri .Öğretmen filan,küçük şehir olduğu için de tiyatro oyuncuları birbirini tanır filan yani.Ama hani birini buldum,diğerini boşgeç havasında olsam anlayacağım ama.Ben hep haftalık rutinlerde ziyaretler yaparım bayrammış gibi.bu ne şimdi !
ben de 'sen beni tanımıyor musun,yaptıklarımda kötü niyet olduğunu mu düşünüyorsun dedim 'bence evet ' yazmış .İşte bu beni bitirdi! Kaç kez bu arkadaşın bazı tavırlarını arkadaşlığımı harcamayayım diye alttan almış durmuştum.Nerdeyse bir keresinde hırsız yerine koymasına rağmen.sonra hanımefendi pişman oldu.
Bu son yaptığı tavırda da böyle deyince çok üzüldüm ben.Bu kez alttan alamadım.Hatam olsa gidip özür dileyeceğim filan ama bu kez gerçekten onu düşünerek sormuştum.zaten ne zaman yanımda başka arkadaş görse ,o yakın arkadaşıma bir havalar filan..kaç kez mahcup oldum arkadaşıma.Oysa ben onun arkadaşına hep güleryüz gösterdim.Sevmesem bile suratımı asmadım.Çok konuşmadım belki ama yeri geldiğince rahatsız olmaması için çabaladım.Çünkü arkadaşıma saygım vardı.
Bu son davranışından sonra bu arkadaşım ramazan bayramında bayramlaşmak için geldi.Mesafeliydik ikimiz de ama sözünü etmedik.Anladığım kadarıyla biraz havayı yumuşatmaya çalışıyor gibiydi. Konuştuk bayramlaştık.sonra bir kere çarşıda karşılaşmamızda merhaba dışında pek konuşmadık.
şimdi yarın onunda içinde bulunduğu arkadaş grubumuzla toplanacağız.Beraber karar vermişler başka bir kız arkadaşla.O haber verdi.Muhtemelen gelemeyeceğim diye kıvırmamı beklediler.Gelmeyeceğim deseydim zaten Nurcan getiriyordu onu da ,olurdu.Ben çok başkayım ya onlardan ,çok kitap okurum onlara filan bakmam ya ben !Belki de Nurcan ile konuşmuyorum diye gelmem diye beklediler.Benim ortada suçum yok ki,olsa da zeytinyağ gibi üste çıkamam ki ben !Haksızsam haksızımdır.Özür dilemesini de bilirim evelallah !

İşte bu yüzden buluşma gününü erteleyemedim.Bir saat filan takılır baktım ortam sarmadı ben de Nazım Hikmet 'e kavuşurum.Hem orda insanlar beni şekillendirmiyor . Orda uzaydan gelmiş muamelesi de görmüyorum ! Kendimi bulduğum Keyif Sanat Kahvem'de takılırım ben de!

Siz şimdi bu mızıklanmamı,şikayetimi,geçmiş arkadaş kırgınlığımı okuyadurun dönüşümde iki bomba yazı yazmaya hazırlanıyorum size .Şööylle bol bol bilgi,edebiyat kokan..diğer tarafta Şanse Magazine kokan:-))

yok azizim yok ,günlük hayatta ister iletişim ordünaryüsü ol,ister iyilik abidesi ol ,ister altınla ser önüne kıymetlerini ...yine insanların anladığı kadar oluyor sözlerin....

Biz seviyorduk değil mi bu hayatı ,insanları....

Bunu düşünmek lazım..:))

Yorumlar

Unknown dedi ki…
İnsanlara gerektiğinden fazla değer verirsen, bu değere layık olmadıklarını sana ispatlayacaklardır canım... :)
Şükran dedi ki…
haklısın denizin yıldızı,
ve ben bu konuda akıllanmayan taş kafalının biriyim...anlıyorlar sonra ama seninkisi senden geçiyor,eski sıcaklığı gösteremiyorsun:(

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o