Ana içeriğe atla

Bloguma Bayram İçin Yeni Ciciler Aldık,

Ben bugünlerde blog işine çok sardırdım arkadaşlar,
Baktım kayıtlara da ağustos ayı yazılarım diğer aylarda yayınladığım kayıtlara göre açık ara önde gidiyor.Ne kadar çok şey paylaşmışım,şu bir ay içinde ! Şaştım doğrusu !

Daha da aklımda olanlar var hani yazılmayı bekleyen .Artık kendime yazı takvimi bile çıkardım hani. Paylaşacağım ,aklıma gelen yeni yazı başlıklarını not defterime kaydediyorum. Anlayacağınız gündem belli :-)

Sanırım bu ayda bu kadar kayıtın olmasında benim evde bolca vakit geçirişimin de payı var. Sanırım mı ....Oooo geri aldım bu kelimeyi ! Bunun artık sanırımı mı kaldı ,kuzucuklar :)

Ne zamandan beri temamı değiştireyim ,bir kaç şey ekleyeyim,bu kayıtı okudunuz şunu da ister misiniz şeklinde hanımefendi cümleler kurabilen blog widgetleri istiyordum.Ama hangi isimle aratıp ,o widgeti koyacağım diye düşünüyrodum kiiiiii : Bu konuda Supercellma'nın çok büyük desteğini ve bloguma yaptığı yeniliklerden büyük emek dolu çalışmalarını da aldım.Kendisine burda kocaman sevgilerimle beraber ,kucak dolusu teşekkürlerimi ve öpücüklerimi gönderiyorummmm.....



Tema seçerken epey zorlandım.Beni yansıtan bir tema olmalıydı.Ama renkli de olmalıydı.Bir kere grinin ve kahvenin yoğun olduğu temalar çok hoşuma gitse de,kendimi bildiğim için ve kahvenin ve grinin beni bir süre sonra sıkabileceği ihtimaline karşı ,daha önemlisi pek çok tema seçeneği varken kafa bulandırmanın alemi yok ,diyerekten bu temada karar kıldım.Aslında tam da beni yansıtıyor bu tema :-))

Bir de benim bir yönüm var . Ben bir şeyden hemen sıkılıveren bir tip olduğum için,odamın dekarosyonunu bile muhtelif zamanlarda sık sık değiştirdiğim için ve bu temaya döndüğümde artık istediğim gibi zırt pırt değiştiremeyeceğim için bu köklü değişiklik benim standartta kalmamı sağlayacak.Artık bu bir ayda ,onbeşgünde bir olmaz da senede bir yenilik  oluverir,değil mi ama:)
Öteki türlü ne zaman blog sayfasını açsanız her bir defasında başka bir yere gelmiş gibi oluyordunuz.Bence bu benim istikrarlı olmam açısından başarılı bir girişim oldu !
Ha bir de ben bumerang üyesi de oldum.Yazarkafe'de ilk yazım yayınlandı.Ve ne tesadüftür ki ,çocukluğum denk geldi yazarkafenin ilk yazısına.


Ben supercellma'nın promosyon koduyla Bumerang üyesi oldum.Yazarkafeye katıldım.Siz de dilerseniz onun sayfasına uğrayabilir,onun promosyon koduyla Bumerang avantajlarından yazarlanabilirsiniz.



Ramazan geldi gelecek ,nasıl geçecek bu yaz bilmiyoruz dedik,bayram da geldi çattı arkadaşlar !
Bundans onraki iki üç gün herkes bayramla ilgili yazılar yazmaya başlar zaten.Bakalım evlerimizden taşan bayram hikayelerinde kimler baş kahraman olacak....
Sevgiyle kalın.....

Yorumlar

deeptone dedi ki…
taam taam sistemlisin.
ne yazacağını not düşüyosun defterlere.
arada ben de not alıyom.
tek sözcükler halinde.
:)
deeptone dedi ki…
güzel olmuş tebisi böle.
:)
supercellma dedi ki…
Dün akşam telefonda da belirttiğim gibi girdim bloguna gittim birkaç hafta öncesine şöyle bi okuyorum hepsini :) ben temana yorum yapamadan sen yenisini yaptın ama yenisi inan benim de daha çok içime sindi yavrucum :)

ben de her şeyden çabuk sıkılan biriyim ama kıç kadar evimde, kıç kadar odamda hiç bir şeyi yerinden oynatamıyorum. Bu yüzdendir ki sanırım bazen çok sıkılıyorum evden :/
Şükran dedi ki…
supercellmacım,inan bu tema benim de içime sindi.Bir de uçan kuş tweet kuşum var ya,tam evlere şenlik:)
Bir de yazıyı ,küçük detayları hallettim mi daha iyi olacak:)

ne diyeyim umarım bir ara vaktin olur da ,sana yardım edecek birini bulduğunda sen de bir değişim yapabilirsin.Bilirim,değişim ruhumuza iyi gelir;)

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o