Ana içeriğe atla

Meral Okay çizgisinde zülfiyâre

Yine geç kaldım...
Hiç gitmeyecekler sandım .Bunu hep yapıyorum ben. Gitmeyeceklerini sanıyorum. Bir gün mutlaka ben de onlarla tanışacağım ,diyorum .Neden o gitmeden onu tanımayı başaramıyorum,neden ,neden,neden....

Bazı insanlarla neden vaktinde tanışmıyorum diye hayıflandığım zamanlar oluyor ,onlar gidince .
Geç kalıyorum .Bu kez yine yetişemedim. Yetişemediğim sanatçılardan birisi de bu kez, Meral Okay!

Meral Okay'ı Yeditepe İstanbul dizisinden beri bağrıma basmışımdır.Bir gün bu kadını tanıyacağım ,elimizde kahve uzun uzun sohbetler edeceğiz diye düşünmüştüm .Bu bir hayaldi.Hayal olarak da kalacak  görüldüğü üzere .
Belki birgün rüyama girer ,o hayalim gerçek olur .Ne güzel olur ! Umut fakirin ekmeği ,ne de olsa...
Yine mi Çiçek

Onun çok yakınında olmak,onu tanımak ,onunla paylaşmak,sohbet etmek,gülebilmek,ağlayabilmek....Onunla bunu yaşamış olanlar için, ne büyük şans  !

Bilmediğim yönleri de varmış meğer. Şarkı sözü yazdığını bilmiyordum mesela. Öğrendim .

                                          
Şimal Yıldızı

Hani bir ünlü gelince imzası alınmak istenir.Hemen fotoğraf çekilmek istenir .Anlamam böyle çabaları . Benim için fotoğraf ve imza sohbeti damıta damıta süze süze ağır ağır çarçabuk olmadan kendi seyrinde dost tadıyla zenginleşmeli.Fotoğrafı gördüğümde sohbetlerimizi de ,paylaşımlarımızı da,o ana dek,o kişiye dek geçen izlenimlerimi hatırlamalıyım. Yoksa binlerce özenti hayran kitlesinden bir farkı yok. Fotoğraf istesem artık photoshopla yanyana fotoğraf çekilmiş gibi yapabiliyorsunuz,ben de yaparım. Havamı atarım.İstersen size sabah kahvaltısına gelsin ,siz tepesinden çay döküyormuş gibi gırgır yapın. Zaten bir ünlü gördüğünde ona yapışıp fotoğraf çekilmek isteyenlerin de anı olması bir yana gösteriş budalası olduklarına inanırım.
  
Yaktılar Halim'imi

Aysel Gürel'i tanısaydım tarzımız uyardı . Avangard dünyası ile ben akraba olur ; sanırım pek çok çalışmaya imza atardık. Barış Manço sinemadaki oyunculuğunun yanı sıra tiyatroda da şarkılar söylerdi.Sakıp Sabancı yaşasaydı herhalde eğitimi sanat ve bilim ışığında kurar, kafası matematiğe çalışmayan ben gibi fakirlerin matematiğe de kafası basabileceğini gösterir ,matematik öğretmenlerinin matematiği öğretirken klişe olduğunu gösterirdik.Türkan Saylan ile bir şeyler konuşsaydık Somali'deki insanların boşuna açlık yaşadığını,Balık yemenin günah olmadığını ,balık yemenin kötü bir şey olmadığını söyler , onların aç kalmasına neden olan güçlere karşı mücadele etmeleri gerektiğine inandırırdık.(http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=18477156&tarih=2011-08-13)
Var Git Turnam

Yetişemediğim bir çok isim var. Söylesem burda ,başa çıkamam .
 Şöyle düşünüyorum bazen : Böyle güzel değerlerimiz aramızdan ayrıldıkça onların yerine sanatçı diyebileceğimiz kaç kişi çıkıyor karşımıza ? O değerlerimiz farkındalıklarıyla aramızdan ayrıldılar ,onları arayacağız . Kuşkum şu ki, varlıklarıyla bizleri sevindirenler yokluklarıyla sanatın gücünü hayatımızdan götürmesinler....Her gelen onların attığı adımı bir arşın daha çoğaltabilsin,üretsin dürüstçe üretsin,insan olsun ,gerçek sanatçı tevazu sahibi insandır.
Masum Değiliz

İşte böyle insanların aramızdan ayrılışı sanat değerlerinin de kayboluşu endişesini yaşatıyor bana. Umarım yanılırım . Yanılırsam sevinirim. 
Bu değerlere yetişemedim ama hayattta olup da yetişmek istediğim insanlar var ,umarım onlarla tanışabilirim!
Kalaşnikof

Sezen Aksu ile beraber yazdıkları bu şarkılar zaman zaman dinlediğim şarkılar arasındaydı. Hele ki Var Git Turnam şarkısı benim için özeldir.
Toprağın nur olsun Meral Okay , iyi ki hayatımın bir parçasıydın sen de !!!

Bu blogdaki popüler yayınlar

O o bir Türklerin Emile Zola'sı, O..o bir müzmin bekar , O kadın naturalisti...

*18 Ağustos 1864 doğumludur.Babasından etkilenmemiştir.annesine ise çok düşkündür. Annesi o dört yaşındayken veremden ölmüş ,bunun üzerine teyzesinin evine Aksaray'a yerleşmiştir. *Annesinin veremden ölmesiyle beraber evhamlı biri olur.Hatta Ahmet Mithat Efendi'nin kızını kendisiyle evlendirme teklifini nazikçe reddeder ve ömrü süresince evlenmez.Refik Ahmet Sevengil'in neden evlenmiyorsunuz sorusuna odasında bir nefese dahi tahammül edemediğini ,sinirli olacağını hatta bu sebeple misafirlikte bile kalmadığını dile getirmiştir. *Kadınların arasında uzun yıllar yaşadığı için onlardan etkilenmesi şüphesiz.Örgü ve tentene örmesi,reçel pişirmesi,evini bir kadın gibi titizce temizlemesi onun bu yönünü doğrular. *Sanat için sanat mantığından ziyade sanat toplum için yapılır görüşünü savunmuştur.Türklerin Emile Zola'sı diye bilinir öğretisel naturalizm akımında.'Deneysel Roman' Sadece belli bir kesimi anlatmaktansa halkın günlük hayatı üzerine yazmayı hedefle

Güzel İnsanlar Biriktirmişim,

Bugün bir huysuzluk vardı üzerimde.Gece de uyuyamamışım.Sabah gözümü bankanın mesajıyla açtım.Sağolsunlar,bugün şerefine,alışveriş edeceğim noktalardan ne alırsam üç katı fazla puan vereceklermiş.Ben ise ihtiyacım olmadıkça alışveriş etmeyi seven bir tip olmadığımdan bu mesaj bana yaramadı.Sağolsunlar yine de sağır sultandan önce doğum günümü kutlama lütfunda bulundular. Annem bugün  benim için  hazırlık yaparken  neli pasta  istediğimi sordu.Ben de beş karış suratla yapmamasını söyledim.Dedim ya ,doğum günüm benim için tam bir mutluluk kaynağı değil.Hatırlanmak,kutlanmak güzel şeyler.Sadece yanağıma iki öpücük ve seni seviyorum demeleri yeterli...Yoksa insanların benim için yorulmalarını istemiyorum.Hele hele oruçluyken...Ama annem bu...Koca kazık olmama rağmen tüm gününü mutfakta geçirme pahasına da olsa birbirinden leziz 4 çeşit yemeği yetiştirdi,üzerine bu moloz yığını düşmüş gibi duran bezmin bir kıza doğum günü pastası yaptı.Masayı da kurdu bir güzel...Gık bile demedi..Öyle

Cemal Süreya ,Keyif Sanat Kahvesi'nde

Camında Turgut Uyar'ın Göğe Bakma Durağı şiiri yazılıdır.Uşak'ın farklı ,özgün ,kültür sanat çalışmalarının  yapıldığı ,sahiplerinin de sıcak ,sanatsever oldukları aşikar;) Keyif Sanat Kahvesi'nde şiir okuma akşamlarımız başladı malum.Ben tabi ara ara kaçak olsam da ,her gittiğimde aldığım keyfi size anlatamam. Şiiri bu akşamlar sayesinde sevdiğimi itiraf etmeliyim.Bazı zaman ruhsuz okuyan arkadaşlarımın okumasından keyif almasam da ,onların şiire karşı duyarlılığı ,zaman geçtikçe okumalarında çaba sarfettiklerini görünce,bu tür ince şeylere önem verdiklerini  düşününce mutluluğum artıyor aslında.Bu yüzden bu açıdan bakınca tahammül edebiliyorum. düşünün,önceden şiir yazıp şiir okumayan,bildiği şiir ikiyi geçmeyen kişiyken şimdi başka şairler tanımak için çaba sarfediyor,sevdiğim şairlerin kitabını bizzat alıyorum. Ama şiir yazmıyorum artık !!! Boyumun ölçüsünü aldım,şiir yazmak ne kadar kolay görünse de zor zanaat ,bunun farkına vardım:-))) Sanırım iyi de o