Bugünlerde hiç dinlemediğim bir şarkıyı keşfetmek istiyorum.
Hani eskilerde yapılmış olsun ve ben dinlemiş olmayayım ben de niye dinlemedim şimdiye kadar diye hayıflanayım..Hayıflanmak da yetmesin 'tüh tüh, vah vah' yapayım..Öyle bir garip keşfetme olsun, diyorum.İlla benim bulmam gerekmiyor.
Bana bir şarkı bulun.. O şarkıyı bir kez dahi dinlemiş olmayayım...
Biliyorum ; daha bilmediğim ,duymadığım ,okumaya şansım olmayan bir çok müzik var.
( Bir ara saçlarımı da küt kestirmiştim de Amelie filmini izleyen arkadaşlarım beni de ona benzetmişlerdi.Amelie karakter olmaktan ziyade simgeleşti bence ;)
Bana bir şarkı bulun....Ağır aksak olsun...Hatta sokaklarında hafif caz esintisi duyabileyim...Caz maz,blues,klasik, film müziği...Hani Yann Tiersen tadında;James Brown,louis armstrong , Julie Londan , Nancy Wilson,Marketa Irglova
Çok mu şey istedim?!
Dağıttığım gardrobu da düzeltirken Chicago müzikal şarkıları keşfedip mutlu olduğum anlardan birine tekabül eder.
(Rene Zewllweger & Catherine Zeta Jones -Nowadays şarkısı filmin hit müziklerinden . Anastasia'nın Not in film : love is cream şarkısını da yabana atmayalım...Hatta hiççç atmayalım :-))
Bana bir şarkı bulun...henüz benim keşfedemediğim olsun ...ve hayatıma giren her müzik gibi anısı olsun...
Blogumda yazdım ...o şarkıyı duyduğumda blog yazısı yazma arzusu doğurayım...
Bana bir şarkı bulun ...ve ben o müzikle bütünleşeyim....
Yine çok koşturmaya çalıştım bugünlerde.Düşünüyorum da hayat benim istediğim gibi akıyor çoğu zaman.Tembellikten kurtulayım,evden uzaklaşayım diyorum başlıyorum bir kursa.derken bir bakıyorum birken üç oluyor ;üçken beş oluyor bu kurslar,çalışmalar...Ben yine kendimi bir çok işin içinde buluyorum...
(Bu elbisenin modeline dikkatlice bakın.Ne kadar rahat,şık,cıvıl cıvıl duruyor! Tam yaz elbisesi ,değil mi ! Ünlü bir tasarımcının defilesinden çekilmiş bu pozu kaçırmadan hemen notlarımın arasına aldım.Kalıbı yoktu.Kravize , şifon bir elbise ,kolları erkek gömlek yaka,kolları da kıvırmışşş....Bittim buna ben...Tam benlik ! Dikebilir miyim bilmiyorum ama, annem ne güne duruyor değil mi;-)
Bunların arasında yine bir alışkanlık ediniyorum.İlerde şehirde kuracağım tiyatro hakkında yeni fikirler geliyor aklıma.Bir mekana gidiyorum.Aklıma bir şey geliyor veya bir şeyi hoşuma gidiyor.Bunu hayalime adapte ediyorum.Unutmamak için ise notlar alıyorum.
Bir dergide göz makyajı dikkatimi çekiyor. hemen cep telefonumla çekiyorum.O da tabi hemen notlarım arasında yer alıyor!!!
Bir yerde yemek,salata ,sos tarifi görüyorum hemen ekliyorum notlarıma.
Bir sayfada giysi modeli görüyorum.Çekiyorum hemen.
Evde bir kumaş veya kullanılmadık parça oluyor.Bir şey görüyorum.Aklıma yeni bir mucit geliyor.Ekle bakalım onu da.
Ekle ekle ekle ...
Evde bir sürü değişik temalarda notlarımı aldığım defter bulunuyor bu şekilde.
Sonra gel zaman git zaman bunlar kütüphanemde yer ediniyor....
Bir ara beğendiğim özdeyişleri ,şiirleri,fotoğrafları,kartpostalları yazıp yapıştırdığım bir defter bile yapmıştım.Çok az bir yeri kaldı,tamamlanacak o da.Nerdeyse 8 seneye yayılmış bir durumda yapım süreci...O da öyle! Aklıma ne geliyorsa..Eklemiştim öyle.Hatta düğün davetiyelerini tekrar revize ediyordum.Bir ara oje kullanmayı bıraktığımda elimdeki tüm ojeleri resim yapmakta kullanıyordum da...Odaya giren kardeşim , yüzünü buruşturup 'abla yine kokutmuşun' diyordu. Annemse odaya girdiğinde derhal odayı havalandırıyordu.
Zaten bende tinerci olma potansiyeli yüksek galiba ...Seviyorum ben aseton,oje, badana kokusunu....Krem kutularındaki parlak sarı görünümlü kağıtları kabartma yapıyor ; bulduğum desenleri de sayfaya çiziyordum. Okuldayken bize yaptırılan ince iş el işi kağıdı -gazete kağıdı yapıştırma uygulamasını da bu defterde resmetmiştim.
(Geçmiş bir zamana bir anlık çılgınlığımla Eskişehirden dokuma bir şalvar almıştım.Bu fotoğrafı görünce aklıma da o geldi.Pekala ben de kemerine fular veya bir eşarp takabilirdim.Hiç de fena olmazdı hani:)
(Bu sene bisiklet yaka-sıfır yaka çok moda dendi.Ben de böyle ayrı bir yaka dikimi görünce aklıma hemen benim de böyle bir yaka yapabileceğim düşüncem uyandı.Modanın takipçisi olmakla beraber çok da uygulayıcısı değilim aslında.Ama bu moda tam benim uygulayabileceğim stilde :-))Bir derginin sayfasında gördüğüm bu fotoğrafı telefonumla hemen çekmiştim.)
Neyse zaten biriktire biriktire adım çöpçülüğe çıkacak.Evde ağır, kalantor gümüşlük, vitrin uygulamalarını sevmem ama böyle günümüzde bohem ve vintage denilen uygulamaları seviyorum.Kendime daha yakın bulduğum kesin, laf aramızda;)
(Bu eldivenleri görünce hemen notlarımın arasında yer aldı.Bayıldım çünkü ben buna )
Atma lazım olur ,mantığı annemden kalmıştır. Ama bu öyle tık bir kenara ,kullanılmasın mantığı değil ! Bir gün gelip kullanılacaktır o mutlaka...Anneme bu yüzden de çok dua ederim ben ....Hiçbir şeyini çarçur etmez... Günümüzde moda olan bir çok giysiye, sayesinde sahip oldum.
Hani eskilerde yapılmış olsun ve ben dinlemiş olmayayım ben de niye dinlemedim şimdiye kadar diye hayıflanayım..Hayıflanmak da yetmesin 'tüh tüh, vah vah' yapayım..Öyle bir garip keşfetme olsun, diyorum.İlla benim bulmam gerekmiyor.
Bana bir şarkı bulun.. O şarkıyı bir kez dahi dinlemiş olmayayım...
Biliyorum ; daha bilmediğim ,duymadığım ,okumaya şansım olmayan bir çok müzik var.
( Bir ara saçlarımı da küt kestirmiştim de Amelie filmini izleyen arkadaşlarım beni de ona benzetmişlerdi.Amelie karakter olmaktan ziyade simgeleşti bence ;)
Bana bir şarkı bulun....Ağır aksak olsun...Hatta sokaklarında hafif caz esintisi duyabileyim...Caz maz,blues,klasik, film müziği...Hani Yann Tiersen tadında;James Brown,louis armstrong , Julie Londan , Nancy Wilson,Marketa Irglova
Çok mu şey istedim?!
Dağıttığım gardrobu da düzeltirken Chicago müzikal şarkıları keşfedip mutlu olduğum anlardan birine tekabül eder.
(Rene Zewllweger & Catherine Zeta Jones -Nowadays şarkısı filmin hit müziklerinden . Anastasia'nın Not in film : love is cream şarkısını da yabana atmayalım...Hatta hiççç atmayalım :-))
Blogumda yazdım ...o şarkıyı duyduğumda blog yazısı yazma arzusu doğurayım...
Bana bir şarkı bulun ...ve ben o müzikle bütünleşeyim....
(Bu elbisenin modeline dikkatlice bakın.Ne kadar rahat,şık,cıvıl cıvıl duruyor! Tam yaz elbisesi ,değil mi ! Ünlü bir tasarımcının defilesinden çekilmiş bu pozu kaçırmadan hemen notlarımın arasına aldım.Kalıbı yoktu.Kravize , şifon bir elbise ,kolları erkek gömlek yaka,kolları da kıvırmışşş....Bittim buna ben...Tam benlik ! Dikebilir miyim bilmiyorum ama, annem ne güne duruyor değil mi;-)
Bunların arasında yine bir alışkanlık ediniyorum.İlerde şehirde kuracağım tiyatro hakkında yeni fikirler geliyor aklıma.Bir mekana gidiyorum.Aklıma bir şey geliyor veya bir şeyi hoşuma gidiyor.Bunu hayalime adapte ediyorum.Unutmamak için ise notlar alıyorum.
(Bu eteğin stili hem çok şık ,hem spor ,hem rahat görünüyor.Ayrıca bohem bir hava kattığı da kesin görünüyor.
Bu eteğin dikimi ayrıca çok da basit.
Bu görünümü elde etmek için dökümlü görünecek emprime,krep,şifon gibi kumaşlar seçip, içine de uygun astar uyguladığınızda , alın size bir etek işte!:-))
Bir dergide göz makyajı dikkatimi çekiyor. hemen cep telefonumla çekiyorum.O da tabi hemen notlarım arasında yer alıyor!!!
Bir yerde yemek,salata ,sos tarifi görüyorum hemen ekliyorum notlarıma.
Bir sayfada giysi modeli görüyorum.Çekiyorum hemen.
Evde bir kumaş veya kullanılmadık parça oluyor.Bir şey görüyorum.Aklıma yeni bir mucit geliyor.Ekle bakalım onu da.
Ekle ekle ekle ...
Evde bir sürü değişik temalarda notlarımı aldığım defter bulunuyor bu şekilde.
Sonra gel zaman git zaman bunlar kütüphanemde yer ediniyor....
Bir ara beğendiğim özdeyişleri ,şiirleri,fotoğrafları,kartpostalları yazıp yapıştırdığım bir defter bile yapmıştım.Çok az bir yeri kaldı,tamamlanacak o da.Nerdeyse 8 seneye yayılmış bir durumda yapım süreci...O da öyle! Aklıma ne geliyorsa..Eklemiştim öyle.Hatta düğün davetiyelerini tekrar revize ediyordum.Bir ara oje kullanmayı bıraktığımda elimdeki tüm ojeleri resim yapmakta kullanıyordum da...Odaya giren kardeşim , yüzünü buruşturup 'abla yine kokutmuşun' diyordu. Annemse odaya girdiğinde derhal odayı havalandırıyordu.
Zaten bende tinerci olma potansiyeli yüksek galiba ...Seviyorum ben aseton,oje, badana kokusunu....Krem kutularındaki parlak sarı görünümlü kağıtları kabartma yapıyor ; bulduğum desenleri de sayfaya çiziyordum. Okuldayken bize yaptırılan ince iş el işi kağıdı -gazete kağıdı yapıştırma uygulamasını da bu defterde resmetmiştim.
(Geçmiş bir zamana bir anlık çılgınlığımla Eskişehirden dokuma bir şalvar almıştım.Bu fotoğrafı görünce aklıma da o geldi.Pekala ben de kemerine fular veya bir eşarp takabilirdim.Hiç de fena olmazdı hani:)
(Bu sene bisiklet yaka-sıfır yaka çok moda dendi.Ben de böyle ayrı bir yaka dikimi görünce aklıma hemen benim de böyle bir yaka yapabileceğim düşüncem uyandı.Modanın takipçisi olmakla beraber çok da uygulayıcısı değilim aslında.Ama bu moda tam benim uygulayabileceğim stilde :-))Bir derginin sayfasında gördüğüm bu fotoğrafı telefonumla hemen çekmiştim.)
Neyse zaten biriktire biriktire adım çöpçülüğe çıkacak.Evde ağır, kalantor gümüşlük, vitrin uygulamalarını sevmem ama böyle günümüzde bohem ve vintage denilen uygulamaları seviyorum.Kendime daha yakın bulduğum kesin, laf aramızda;)
(Bu eldivenleri görünce hemen notlarımın arasında yer aldı.Bayıldım çünkü ben buna )
Atma lazım olur ,mantığı annemden kalmıştır. Ama bu öyle tık bir kenara ,kullanılmasın mantığı değil ! Bir gün gelip kullanılacaktır o mutlaka...Anneme bu yüzden de çok dua ederim ben ....Hiçbir şeyini çarçur etmez... Günümüzde moda olan bir çok giysiye, sayesinde sahip oldum.
( Bu elbisenin kalıbını bulamadım. Modeli hem şık hem sade duruyor.
Kot pantolonun üzerine bile giy çık,sizi gayet şık gösterir)
Yorumlar